27 Ağustos 2020 Perşembe

GRAFEN: Çelikten 200 Kat Güçlü, Kâğıttan 1000 Kat Hafif

GRAFEN: Çelikten 200 Kat Güçlü, Kâğıttan 1000 Kat Hafif

2004 yılında Manchester Üniversitesi’ndeki iki bilim adamı son derece basit bir deneyle dünyayı değiştirecek sonuçlara ulaştı. Araştırmacı Andre Geim ve Konstantin Novoselov bir gün kurşun kalemin ucuyla yani “Grafit” ile oyalanıyorlardı. Grafit üst üste yığılmış, istiflenmiş süper ince saf karbon tabakalardan oluşmaktadır. Geim ve Novoselov tek bir karbon katmanını ayırıp ayıramayacaklarını merak ettiler ve bu katman sadece bir atom kalınlığında olacaktı. Bu iş için kolları sıvadılar ve hemen bir koli bandı buldular. Evet, koli bandı, evimizde bir çekmecede duran görev adamı… Geim, BBC’ye verdiği bir röportajda kullandıkları yöntemi şöyle anlatıyor: “Öncelikle koli bandını grafit kısmın üstüne yapıştırdık. Bu işlemden sonra grafitin koli bandının üstüne pul pul yapıştığını gördük. Ardından koli bandını birbirinin üstüne gelecek şekilde yapışkan tarafını ikiye katladık ve bu işlemi 10-20 kere tekrarladık. Pullar her tekrarımızda biraz daha inceldi. Devamında ise çok ince pulların bant üzerinde yapıştığını gördük. En sonunda bandı açtık ve çözümümüz başarıyla sonuçlandı.”

Koli bandı yöntemi başarılı! Tek katman karbon ile Geim ve Novoselov yepyeni ve büyük ses getirecek “Grafen” adı verilen dünyadaki en sağlam, en hafif ve en iletken maddeyi keşfetmiş oldular. 2010 yılında Geim ve Novoselov, grafen keşifleriyle fizik alanında nobel ödülünü paylaştılar. Dünyanın dört bir yanındaki araştırmacılar bu olağanüstü ve süper maddenin kullanım yollarını büyük bir heyecanla dünyamıza sundular. Bu yollar ile daha güçlü ve uzun ömürlü bataryalar, daha hızlı mikroçipler, esnek devre kartları ve nakledilebilir biyosensörler üretilebileceği ortaya konuldu. 2010 yılından bugüne gelen 10 sene içerisinde grafen bu abartılı vaatleri yerine getiremedi. Ancak bu madde üzerine çalışan uzmanlar birkaç sene sonra akıllı telefonlarda, elektrikli arabalarda ve sensörlerde grafen tabanlı teknolojiyi görebileceğimizi söylüyor.

PEKİ GRAFEN NEDEN BİR SÜPERMADDE?

Sadece bir atom kalınlığında tek grafen tabakası bu özellikleri barındırır:

  • Grafen ağırlık olarak çelikten 200 kat daha güçlüdür.

  • Kâğıttan 1000 kat hafiftir.
  • %98 oranında şeffaftır. 
  • Oda sıcaklığında elektriği en iyi ileten maddedir.
  • Herhangi bir dalga boyuna sahip ışığı akıma çevirebilir.
  • Sonuncu ve bir o kadar da önemli, Grafen karbondan üretilmektedir, karbon evrende en çok bulunan 4. elementtir, tükenme ihtimali yoktur.

Grafen süper güçlerini yapısından alır. Eğer mikroskopla inceleyecek olursak, atomik boyutta bir bal peteği şekli görürüz. Tek tek baktığımızda karbon atomları adeta bahçe telini andıran altıgen şeklinde dizilmiştir. Bir grafen tabakasındaki her karbon atomu diğer üç karbon atomuna kovalent bağlı olarak bağlanır ve bu da maddeye inanılmaz bir güç verir.

Peki grafen neden elektriği bu kadar iyi iletiyor? Bu sorunun cevabı da niçin güçlüdür sorusunun cevabıdır. Her karbon atomu en dıştaki katmanında 4 adet elektron bulundurur. Ancak bu dört adet elektronun üçü diğer üç karbon atomuyla bağ yapar. Kalan elektrona “Pi Elektron” adı verilir ve bu elektron uzayda üç yöne gitmekte özgürdür. Bu elektrik yüklerinin neredeyse hiç direnç olmadan grafen tabakası boyunca iletilmesine olanak sağlar. Bu yüzden grafen, oda sıcaklığında elektriği en hızlı ileten maddedir.

SİHİRLİ AÇI

            Yeni bir keşifle grafenin bu övünç listesine yeni bir süper güç eklenebilir. Massachusetts Üniversitesi’nden bir ekip çift katmanlı grafen (istiflenmiş iki adet tek atomlu grafen) ile bir deney yaparlarken grafenin yeni, neredeyse sihirli bir özelliğine rastladılar. Katmanlar birbiriyle oluşan çizginin dışına doğru hafifçe döndürüldüğünde (tam olarak 1.1 derecelik bir yer değiştirme) grafen bir süper iletken haline gelir. Süperiletkenler, kesinlikle dirençsiz ve sıfır ısı ile elektrik ileten en nadir malzeme sınıfıdır.

            Grafenin “Sihirli Açı” özelliğinin keşfi bilim camiasında şok etkisi yarattı. Deney çok düşük sıcaklıklarda (0 Kelvin, -273,15 Santigrad) gerçekleşmesine rağmen grafen diğer süperiletken elementlerle birleştirilerek oda sıcaklığında süperiletkenliğe her zamankinden yakın olması mümküm oldu. Böyle bir başarı, elektronik cihazlardan, elektrikli arabalara ve tüm elektrik şebekelerine kadar her şeyin enerji verimliliğini radikal bir şekilde arttıracaktır.

GRAFEN TEKNOLOJİYİ NASIL DEĞİŞTİREBİLİR?

            Süperiletkenlik hala onlarca yıl uzakta fakat Cambridge Üniversitesi Nanoteknoloji Profesörü ve Grafen Merkezi Direktörü Andrea Ferrari, devrim niteliğindeki grafen temelli ürünlerin piyasaya çok daha erken çıktığını söylüyor. “2024 yılı itibarıyla çeşitli grafen temelli ürünler piyasada olacak, buna bataryalar, fotonikler, gece görüş kameraları ve daha fazlası da dahil” dedi.

            Yıllardır kullanıcılar büyük bir hevesle grafen temelli bataryaların çıkmasını bekliyor. Şu an cihazlarımızda bulunan Li-Ion piller nispeten yavaştır, elektrolitlerini çabuk kaybeder ve belli bir tam dolum-bitim döngüsünden sonra yanar. Bu yanmanın nedeni ise lityum iyon pillere güç veren elektrokimyasal sürecin fazla ısı üretmesidir.

Ancak grafen dünyanın en verimli elektrik iletkeni olduğu için, elektriği şarj ederken veya boşaltırken çok daha az ısı üretir. Grafen bazlı piller, lityum iyon pillerden beş kat daha hızlı şarj, üç kat daha uzun pil ömrü ve değiştirilmeye gerek kalmadan beş kat daha fazla döngü vaat ediyor.

Samsung ve Huawei gibi elektronik şirketleri grafen temelli bataryaya sahip akıllı telefon ve diğer ürünleri en erken 2021’de piyasaya sürmeyi planlıyor. Elektrikli araçlar için grafen kullanımında ise durum biraz farklı. Grafen bataryaların üretilmesi biraz zaman alacaktır çünkü bütün elektrikli araba endüstrisi lityum iyon pil teknolojisi üzerine kuruldu ve değişmesi kolay olmayacak, zaman alacak…

Saf grafen ve grafen bazlı çipler üreten, bunları akademik araştırmacılara ve AR-GE departmanlarına satan bir şirket olan Graphanea CEO’su Jesus de la Fuente “Pil endüstrisi son derece muhafazakar. Her beş ila on yılda bir pillerin bileşimini birkaç kez değiştirebilir ve bu da bu sektöre yeni ürünler sunmayı çok zorlaştırır." diyor.

Piyasada, Real Graphene adlı bir şirketin kablolu ve kablosuz şarj cihazları da dahil olmak üzere birkaç grafen bazlı pilleri vardır. Ancak bunlar buzdağının görünen kısmı diyor Andrea Ferrari, ki Ferrari yukarda belirttiğimiz rollerinin dışında, Avrupa Birliği tarafından grafen teknolojisinin gelişimini hızlandırmak için 1 milyar euroluk yatırımla oluşturulan. Grafen Amiral Gemisi (Graphene Flagship) projesinin bilim ve teknoloji sorumlusudur. Flagship ile araştırma ortakları, %20 kapasite ve %15 enerji ile günümüzün en iyi yüksek enerjili hücrelerini geride bırakan grafen piller üretiyorlar.

GRAFENİN BAŞKA ALANLARDA KULLANIMI

            Grafen pazara piller vasıtasıyla girse de araştırmacılar bununla yetinmiyor, bu mucizevi malzeme için başka kullanım alanları da keşfetmeye devam ediyor. Biyosensörler bu alanların şu anda en önemlisi dersek yanılmış veya abartmış olmayız. İnsülin seviyesi veya kan basıncı gibi gerçek zamanlı sağlık verilerini izlemek için kan dolaşımına enjekte edilebilecek inanılmaz derecede ince ve esnek bir çip hayal edin ya da yaklaşan bir epilepsi nöbetini tespit etmek ve hatta önlemek için beyne sinyal gönderen bir grafen arayüz.

Fotonikler de aynı zamanda grafen içeren başka bir alan. Grafeni ışığa duyarlı çiplere, kameralara ve diğer sensörlere entegre etmek, görünür ve görünmez spektrumdaki en zayıf ışık dalgalarına bile hassasiyeti büyük ölçüde artırabilir.

Filtrasyon da grafenin bir başka umut vadeden uygulamasıdır. Grafen polimerlerle yapılan basit su arıtma filtreleri, içme suyundaki organik ve inorganik kirletici maddelere bağlanabilir ve arındırılabilir, kirlilik oranı ölçülebilir. Graphene Flagship'teki araştırmacılar ayrıca, tarımsal ve diğer kullanımlar için tuzun %60'ından fazlasını deniz suyundan çıkarabilen grafen diyotlara dayalı tuzdan arındırma teknolojileri üretti.

            Elbette, tüm bu gelişmeler çok uzun zaman alacak, malzeme hakkında yeni keşifler ortaya çıkacak. Fakat Graphene Flagship’teki Ferrari’nin de dediği gibi: “"Grafen derken gerçekten keşfedilen çok sayıda seçenekten bahsediyoruz. İşler doğru yönde ilerliyor..."