WiFi NEDİR? NASIL ÇALIŞIR
Eğer şu
anda bir kafe, kütüphane, otel, havaalanı veya apartman dairesi
içerisindeyseniz yüksek ihtimalle kablosuz ağların içindesiniz demektir.
Günümüzde pek çok insan kablosuz İnternet teknolojisini kullanmakta. Diğer
adıyla WiFi veya IEEE 802.11 telsiz yerel ağ standardı. Aynı zamanda
belediyeler, alışveriş merkezleri, plazalar ücretsiz ve düşük maliyetli İnternet’i
sakinlerine sağlamakta. Yakın gelecekte kablosuz ağ teknolojileri geliştiğinde
kablolara ihtiyacımız kalmaması olası hatta şu anda bile birçok otorite
tarafından öngörülebilir durumda.
WiFi
teknolojisinin birçok avantajı bulunmakta. Kablosuz ağların kurulumu
kablolulara göre ucuz ve aynı zamanda kolaydır. Ayrıca kablolar gibi görüntü
kirliliği yaratmazlar bazen bir kablosuz ağa bağlı olduğumuzu bile
unutabiliyoruz. Bu makalede, bilginin kablosuz olarak dolaşmasına izin veren
teknolojiye bakacağız. Evinizde kablosuz bir ağ oluşturmak için ne gerektiğini
de gözden geçireceğiz.
İlk
olarak WiFi temellerine bir göz atalım…
WiFi NEDİR?
Kablosuz
ağ, tıpkı cep telefonları, radyolar ve televizyonlar gibi radyo dalgalarını
kullanır. Özünde bir kablosuz ağ üzerindeki iletişim, iki yönlü telsiz
kullanımına çok benzer.
İşte yapılan işlemler:
- Bilgisayarın
veya telefonun kablosuz adaptörü, verileri bir radyo sinyaline çevirir ve ufak
bir anten yardımıyla iletim sağlanır.
- Kablosuz
yönlendirici (router) sinyali alır ve kodlanmış olan sinyali çözer.
Yönlendirici verileri fiziksel ve kablolu bir Ethernet bağlantısı kullanarak
İnternet’e gönderir.
- Bu işlemler aynı zamanda
tersinirdir yani yönlendirici, İnternet’ten veriyi alır, bunu bir radyo
sinyaline çevirir ve aygıtın kablosuz adaptörüne gönderir.
WiFi iletişiminde
kullanılan alıcı ve vericiler (telsizler) Walkie-Talkie, telefonlar ve başka
cihazlarda kullanılan telsizlerle çok benzerdir. Bu telsizler radyo dalgalarını
0 ve 1’leri (ikili sayı sistemi) radyo dalgalarına dönüştürebilir, bu dalgaları
gönderebilir veya alabilir, radyo dalgalarını 0 ve 1’lere dönüştürebilirler.
Ancak WiFi telsizlerinin diğer telsizlerle arasında farklar vardır:
2.4 GHz ve 5 GHz frekanslarında iletim
gerçekleştirebilirler. Bu frekanslar, cep
telefonları, telsizler ve televizyonlar için kullanılan frekanslardan oldukça
yüksektir. Daha yüksek radyo frekansı, sinyalin daha fazla veri taşımasına izin
verir.
Çeşitli standartları olan 802.11 ağ
standartlarını kullanırlar. 802.11 ağ standartlarında bulunan alt standartlar:- 802.11a: 5
GHz frekansında iletim yapar ve saniyede 54MB hızına kadar veri iletebilir. Ayrıca,
radyo sinyalini bir alıcıya ulaşmadan önce birkaç alt sinyale bölen daha
verimli bir kodlama tekniği olan dikgen frekans bölmeli çoğullama (orthogonal
frequency-division multiplexing - OFDM) kullanır. Bu teknik sinyal
karışımını büyük ölçüde azaltır.
- 802.11b:
En yavaş ve en ucuz standart olan 802.11b bir ara çok popülerdi fakat daha
hızlı standartlar ucuzladıkça kullanımı büyük ölçüde azaldı ve azalmaya devam
ediyor. 2.4 GHz’de iletim yapan bu standart saniyede 11MB veri iletebilir ve hızları
iyileştirmek için tamamlayıcı kod anahtarlama (complementary code keying - CCK)
modülasyonunu kullanır.
- 802.11g: 802.11b
gibi 2.4 GHz’de veri iletimi yapar fakat ona göre daha hızlıdır. Saniyede 54MB
veri iletimi yapabilir. Bunun sebebi ise 802.11a gibi OFDM tekniğini
kullanmasından kaynaklıdır.
- 802.11n:
standartların en yaygın olanıdır ve a, b ve g ile geriye uyumludur yani geçmiş
versiyonlar ile uyumludur. Diğer standartlara göre hızı ve menzili önemli
ölçüde geliştirilmiştir. Örneğin, 802.11g teorik olarak saniyede 54 MB veri iletmesine
rağmen, ağ tıkanıklığı nedeniyle yalnızca saniyede yaklaşık 24 MB hızlara
ulaşır. Ancak 802.11n'nin saniyede 140 MB kadar yüksek hızlara ulaşabildiği söyleniyor.
802.11n, her biri saniyede maksimum 150 MB olmak üzere dört veri akışına kadar
iletebilir, ancak çoğu yönlendirici (router) yalnızca iki veya üç veri akışına
izin verir.
- 802.11ac:
2013'ün başlarında oluşturulan en yeni standarttır. Henüz yaygın olarak kullanılmamaktadır
ve Institute of Electrical and Electonics Engineers (IEEE) organizasyonunda hala
taslak halindedir, ancak bu standartı destekleyen cihazlar halihazırda piyasada
bulunmaktadır. 802.11ac, 2,4 GHz bandında n ve 5 GHz bandında ac (ve
dolayısıyla diğerleri de) ile geriye uyumludur. Parazitlenmeye daha az
meyillidir ve öncekilere göre çok daha hızlıdır, gerçek hızları daha düşük olsa
da tek bir akışta saniyede maksimum 450 MB iletme yeteneğine sahiptir. 802.11n
gibi birden fazla uzamsal akışta iletime izin verir. (İsteğe bağlı olarak
sekize kadar) Bazen frekans bandından dolayı 5G olarak adlandırılır bazen ise
birden fazla akışta saniyede 1GB’ı aşma potansiyeli nedeniyle Gigabit WiFi olarak
da adlandırılmaktadır.
Diğer 802.11 standartları, araçların
içindeki geniş alan ağları (WAN'lar) veya bir kablosuz ağdan diğerine sorunsuz
bir şekilde geçmenizi sağlayan teknoloji gibi kablosuz ağların belirli
uygulamalarına odaklanır. WiFi telsizleri, üç frekans bandından herhangi
birinde iletim yapabilir veya farklı bantlar arasında hızla "frekans
atlama" yapabilirler. Frekans atlama, paraziti azaltmaya yardımcı olur ve
birden çok cihazın aynı kablosuz bağlantıyı aynı anda kullanmasına izin verir.
Hepsinde kablosuz adaptör
olduğu sürece, birkaç cihaz İnternet’e bağlanmak için tek bir yönlendirici (router)
kullanabilir. Bu bağlantı yöntemi kullanışlı, neredeyse görünmez ve oldukça
güvenilirdir ancak, yönlendirici hata oluşturursa veya çok sayıda kişi aynı
anda yüksek bant genişliğine sahip uygulamaları kullanmaya çalışırsa,
kullanıcılar parazit yaşayabilir veya bağlantılarını kaybedebilir. 802.11ac
gibi daha yeni ve daha hızlı standartlar bu konuda bize büyük ölçüde yardımcı
olmaktadır.
WiFi erişim noktasından
İnternet’e nasıl bağlanıldığına bakalım...
WiFi BAĞLANTI NOKTALARI
WiFi hotspot,
erişilebilir bir kablosuz ağın bulunduğu bir alandır. Bu terim çoğunlukla halka
açık alanlardaki kablosuz ağları ifade etmek için kullanılır. Bazılar ücretsizken
bazılarının kullanım ücreti vardır. Bir cep telefonu veya hücresel bir ağa
bağlanabilen harici bir cihaz kullanarak kendi mobil erişim noktanızı
oluşturabilirsiniz.
Halka açık WiFi bağlantı
noktalarından veya evinizdeki ağdan faydalanmak istiyorsanız, yapmanız gereken
ilk şey cihazınızın gereken donanıma sahip olduğundan emin olmaktır. Çoğu
dizüstü bilgisayar ve birçok yeni masaüstü bilgisayar, yerleşik vericilerle
birlikte gelir ve hemen hemen tüm mobil cihazlar da WiFi özelliklidir. Bilgisayarınız
halihazırda gereken donanıma sahip değilse, bilgisayarınızın kart yuvasına veya
USB bağlantı noktasına takılan bir kablosuz adaptör satın alabilirsiniz. Masaüstü
bilgisayarlar için USB adaptörler kullanabilir veya bilgisayarın kasası
içindeki PCI yuvasına takılan bir adaptör satın alabilirsiniz. Bu
bağdaştırıcıların çoğu birden fazla 802.11 standardı kullanabilir. Aldığınız
kablosuz adaptörü USB girişine taktıktan sonra gerekli sürücüleri kurduğunuzda
kullanmaya başlayabilirsiniz. Halka açık erişim noktalarında İnternet’e bağlanabilmek
son derece kullanışlıdır. Bu noktalar, yanınızda bulunan cihazlar ile kolay bir
şekilde, evinizde olmanıza gerek kalmadan İnternet’e ulaşım imkânı
sağlamaktadır.
Şimdi ise evinize nasıl
kablosuz bir ağ kurulur bölümüne geçelim.
KABLOSUZ AĞ KURMAK
Evinizde zaten ağa bağlı
(mobil veri veya WiFi fark etmez) birkaç cihazınız varsa, kablosuz erişim
noktasıyla kablosuz bir ağ oluşturabilirsiniz. Ağa bağlı olmayan bilgisayarınız
varsa veya Ethernet ağınızı yerine kablosuz ağa geçmek istiyorsanız, bir
kablosuz yönlendiriciye ihtiyacınız olacaktır.
Bir kablosuz ağ
oluşturmak için gerekli donanımlar şunlardır:
- Kablonuza
veya DSL modeminize bağlanmak için bir bağlantı noktası.
Kablosuz
bir yönlendirici, bilgisayarlarınızı ve mobil cihazlarınızı birbirine, bir
yazıcıya ve İnternet'e bağlamak için kablosuz sinyalleri veya Ethernet
kablolarını kullanmanızı mümkün kılar.
Çoğu yönlendirici, her yönde yaklaşık 30 metre
kapsama alanı sağlar, ancak duvarlar ve kapılar sinyali engelleyebilir. Eviniz
çok büyükse, yönlendiricinizin menzilini artırmak için menzil genişleticiler
veya WiFi güçlendiriciler satın alabilirsiniz.
Kablosuz
bağdaştırıcılarda olduğu gibi, yönlendiriciler de 802.11 standartlarını kullanabilir.
Genellikle 802.11b standardını kullanan yönlendiriciler diğerlerine göre biraz
daha ucuzdur, ancak 802.11b daha eski olduğu için 802.11a, 802.11g, 802.11n ve
802.11ac yönlendiricilerinden daha yavaştır. Günümüzde ise yönlendiricilerde en
yaygın kullanılan standart 802.11n standardıdır. Yönlendiricinizi ilk
takıldığında varsayılan ayarlarda çalışmaya başlamalıdır. Çoğu yönlendiricinin
ayarları bir Web arayüzü tarafından ayarlanabilir.
Aşağıdaki
güncellemeleri yapabilirsiniz:
- Hizmet kümesi tanımlayıcısını (SSID) yani
kablosuz bağlantımızın ismini değiştirebiliriz. Varsayılan isim genellikle aygıtın
modelidir.
- Yönlendiricinin kullandığı kanalı
değiştirebiliriz. Çoğu yönlendirici varsayılan olarak 6. kanalı kullanır. Bir
apartman dairesinde yaşıyorsanız ve komşularınız da 6. kanalı kullanıyorsa,
parazit yaşayabilirsiniz. Farklı bir kanala geçmek sorunu ortadan kaldırılabilir.
- Yönlendiricinizin arayüzüne giriş yaparken
kullandığınız giriş sistemini değiştirebilirsiniz. Çoğu yönlendirici standart
kullanıcı adı ve şifre kombinasyonu kullanan genel kullanıma açık bir oturum
açma sistemi – arayüzü kullanır, bu nedenle kendi kullanıcı adınızı ve
parolanızı ayarlamanız sizin için daha güvenli olacaktır.
- Güvenlik, ev kablosuz ağının ve halka açık
WiFi erişim noktalarının önemli bir parçasıdır. Yönlendiricinizi açık bir
erişim noktası oluşturacak şekilde ayarlarsanız, kablosuz kartı olan herkes
sinyalinizi kullanabilir.
Güvenlik, kablosuz ağ erişim noktalarının
önemli bir parçasıdır. Erişim noktanızı açık hale getirdiğinizde başka
aygıtların ağı kullanmasına imkân sağlamış olursunuz. İstemediğiniz aygıtların
ağa bağlanmasını engellemek için çeşitli yöntemler mevcut. Güvenlik
önlemlerinin güncel olduğundan emin olmak da önemlidir. WEP (Wired Equivalency
Privacy) güvenlik önlemi bir zamanlar geniş alan ağlarının yani WAN (Wide Area
Network) güvenliği için standarttı. WEP algoritmasının temel amacı, herhangi
bir kablosuz ağı kablolu ağlar kadar güvenli hale getirecek bir kablosuz
güvenlik platformu oluşturmaktır. Ancak bilgisayar korsanları (hacker) bu
algoritmadaki güvenlik açıklarını buldular. Günümüzde WEP ile çalışan WAN’ların
güvenliği, korsanların oluşturduğu programlardan ötürü tehlikede ve bu
programlara ulaşmak çok basit. Bu önlemin yerine, Geçici Anahtar Bütünlük
Protokolü (TKIP) şifrelemesini kullanan ve WEP'ten önde olan ancak artık
güvenli olarak kabul edilmeyen WiFi Korumalı Erişim'in (WPA) ilk sürümü geçti.
Ağınızı güvende tutmanız için aşağıdaki
yöntemlerden birini veya her ikisini birden kullanabilirsiniz:
- WiFi Korumalı Erişim sürüm 2 (WPA2): WEP
ve WPA'nın yerine geçmiştir. Günümüzde WiFi ağları için önerilen güvenlik
standardıdır. Kurulumunu nasıl yaptığınıza bağlı olarak, TKIP veya Gelişmiş
Şifreleme Standardı (AES) şifrelemesini kullanır. AES en güvenli yöntem olarak
kabul edilir. WEP ve ilk WPA'da olduğu gibi, WPA2 güvenlik sistemi sizden, bir
parola ile oturum açmanızı ister. Halka açık erişim noktaları ya açıktır ya da
WEP dahil olmak üzere mevcut güvenlik protokollerinden herhangi birini
kullanır, bu nedenle evden uzaktaki bir ağa bağlanırken dikkatli olmalısınız.
- Ortam Erişim Kontrolü (MAC): WEP,
WPA veya WPA2'den biraz farklıdır. Kullanıcıların kimliğini doğrulamak için
parola kullanmaz - bilgisayarın fiziksel donanımını kullanır. Her cihazın
kendine özgü bir MAC adresi vardır. MAC adresi filtreleme, yalnızca belirli MAC
adreslerine sahip cihazların ağa erişmesine izin verir. Eğer MAC adresi
sorgulayan bir kurulum yaparsanız, yeni bir bilgisayar satın aldığınızda veya
evinizde misafirler ağınızı kullanmak isterse, yeni cihazların MAC adreslerini
onaylanan adresler listesine eklemeniz gerekir. Bu sistem de kusursuz çalışmaz.
İşini bilen bir bilgisayar korsanı, bir MAC adresini taklit edebilir, yani kullandığı
bilgisayarın ağa ait olduğunu göstererek ağı kandırmak için onaylanmış bir MAC
adresini kopyalayabilir.
Ağ güvenliği
artırmak için yönlendirici ayarlarını da değiştirebilirsiniz. Örneğin,
yönlendiricinin başka cihazlardan gelen IP isteklerine yanıt vermesini
engellemek için WAN isteklerini engelleyebilir, yönlendiricinize bağlanabilecek
cihaz sayısı için bir sınır belirleyebilir ve hatta uzaktan yönetimi devre dışı
bırakacak şekilde ayarlayabilirsiniz. Ayrıca, ağ adınız olan Hizmet Kümesi
Tanımlayıcısını (SSID) varsayılandan farklı bir adla değiştirebilirsiniz,
böylece bilgisayar korsanları hangi yönlendiriciyi kullandığınızı hemen anlayamaz.
Ve elbette çok güçlü bir şifre her zaman en iyi güvenlik önlemidir...
WiFi ile
ilgili yazım bu kadar. Çok uzun bir yazı oldu ve böyle olmasının sebebi bu
yazıyı yazarken geçirdiğim süreç. Bu süreç içerisinde merak ederek çok fazla
şey araştırdım ve bilgi sahibi oldum. Umarım ki aynı etkiyi sizin de üzerinizde
bırakır. Çok teşekkür ederim, sağlıkla ve sağlıklı bilgiyle kalın. Hoşça kalın…