7 Haziran 2020 Pazar

Askeri Hava Teknolojisinde Yeni Dönem Hipersonik Füzeler

Askeri Hava Teknolojisinde Yeni Dönem Hipersonik Füzeler

    Amerika Hava Kuvvetleri tarafından yapılan araştırmalar sonucunda askeri teknolojiler konusunda büyük bir gelişmeye daha imza atıldı. X-60A adı verilen bir sıvı yakıtlı roketin kritik tasarım incelemesi tamamlandı ve 2020 yılı içerisinde ilk testleri gerçekleştirilecek

    Pentagon yöneticileri geçtiğimiz yıllarda askeri hava teknolojileri alanında devrim yaratacak bir üründen bahsederek Çin ve Rusya ile bu alanda büyük bir yarışa girdiğini açıklamıştı. Hatta uzun zaman sonra savaşların kaderini değiştirebilecek nitelikte bir askeri hava teknolojisi olduğunu belirtmişti. Bu ürün hipersonik füze yani ses hızından birkaç kat hızlı ve düşmana atılan büyük, yıkıcı bir hava saldırı bombası.


SAVUNULAMAYACAK KADAR HIZLI!

    Uzmanlara göre 2020’li yılların füze teknolojisi bu olacak ve ülkeler bu alanda çalışmalara ağırlık verecek. Bilim kurgu filmlerinde olur diyebileceğiniz tarzda olan bu roketlerin matematiksel olarak özelliklerine biraz yer verecek olursak saatte 5.000-25.000 kilometre hızına sahip olacak bu HİPERSONİK füzeler Dünya yüzeyinin 100 kilometre ötesinde uçabiliyor… (Çok yüksek irtifada uçabiliyor dediğimiz savaş uçaklarının 20-25 kilometre olduğunu bilirsek bu yeteneği daha dikkat çekici olacaktır.) Bu yetenekleri ile savunulması çok zor hatta imkânsız bir canavara dönüşüyor. Günümüzdeki hava savunma sistemleri düşeceği yeri tespit etmeye çalışırken bu canavar yere düşerek infilak edecektir… Ve işin daha da korkutucu yönü olarak belirtmek isterim ki. Bu kadar yüksek miktarda kinetik enerjisi olan ve irtifasıyla potansiyel enerjiyi de birleştiren bu füze yere düştüğünde herhangi bir nükleer veya patlayıcı başlığı olmasa bile enerjisiyle büyük yıkımlara sebep olacaktır.

    Aslında bu teknoloji uzun yıllardır teoride gerçekleştirilen ve pratiğe dökülmeyi bekleyen bir projeydi. Duymuş olmanız normal fakat artık durum duymanın da ötesi, eğer 2020’li yıllarla beraber Dünya’mız bir büyük savaş daha geçirirse maalesef tanışmış olacağız…


ÇİN VE RUSYA İLE SAVAŞA GİRMEK

    Bu süre içerisinde ABD tabiki yalnız değildi. Bir taraftan dünyanın süper gücü olmaya bu kadar yakın olan Çin de fırsatları değerlendirerek araştırmalarını ve yatırımlarını yapıyor, teknolojiyi izliyor ve öğreniyordu. 2015’ten bu yana yapılan testlerde Çin, ABD’den daha fazla test yapmış ve entegre etmeye en hazır devlet olarak görüldü. Bir diğer süper güç Rusya ise son zamanlarda yaptığı hipersonik füze testlerinde başarı göstermeye başladı. Somut örnek verirsek Rusya’ya ait “RS-28 Sarmat” (Satan-2, Türkçe ismiyle Şeytan-2) füzesi 2021’de kullanılmaya başlanacak.

    Trump yönetiminin bu konuda geri kalınmasına tahammülü yok, en kısa sürede bu füzelerin envantere eklenmesi için Hava-Deniz-Kara Kuvvetlerine ve DARPA’ya (The Defense Advanced Research Projects Agency) hipersonik araştırmalar ve çalışmalar için 2,6 milyar dolarlık fon ayırdı ve bu fonun ilerleyen yıllarda yılda 5 milyar dolara ulaşabileceği söyleniyor… Bu konuda Türkiye’nin adım atması için sadece savunma sanayi alanında değil diğer tüm alanlarda büyük bir gayretle çalışması gerekiyor…


TEKNOLOJİ HARİKASI FÜZENİN ETKİSİ

    Hipersonik füzeler nükleer savaş başlıkları taşıyabilse de ABD tarafından geliştirilen füzeler sadece geleneksel patlayıcılarla donatılacak. Fakat yine de korkutucu olacaklar, tasvir etmek gerekirse düştüğü yeri parçalayan ve felakete yol açan görünmez bir matkap diyebiliriz. Söylenene göre hedefe düşüp patladığında ortaya çıkardığı enerji 3-4 ton TNT patlayıcısının patlamasıyla eş değer…

    Bazı görüşlere göre hipersonik füzeler barışı tetikleyici bir unsur olarak tanımlanıyor bazı görüşlere göreyse tehlikeli ve korkutucu bir savaş başlatıcı tehdit oluşturuyor, çünkü bir devlet sürpriz bir saldırı başlatabilir ve düşmanın nükleer saldırıya karşı çaresiz kalmasını sağlayabilir. İkinci Dünya Savaşı’nda atom bombası faciası yaşandıktan sonra ülkeler kendi aralarında silahların kullanımıyla ilgili anlaşmalar imzaladı fakat bu yeni teknoloji herhangi bir anlaşma dahilinde değil, ülkeleri tehdit eden en önemli nokta da burası…

    Yakın gelecekte bu tür problemler daha fazla görülmeye devam edecek. Eski tarz askeri savaşların olmayacağı dönemlere çoktan girmiştik fakat somut örnekler gelmeye devam ettikçe etkisini daha fazla hissediyoruz. Artık halkın kendini silahlandırıp korumasından çok, kalemini geliştirmesi, öğrenmesi ve her alanda büyük gelişmeler gerçekleştirecek donanıma sahip olması gerekmektedir. Her alanda belli bir saygınlığa ve olgunluğa gelemediğimiz takdirde bu tür tehditlere karşı bir savunmamız maalesef olamayacak. Eğer kendimizi savunma yetkinliğine erişmek istiyorsak bu görev ve sorumluluk Türk halkının üzerindedir...





Sorulanız için gokalpfat38@hotmail.com
Gökalp Fatih Tanyeri

DeepFake - Gördüğüne İnanma!

DeepFake nedir? Artık gördüğüne de inanma!

    Yapay zekâ ve makine öğrenmesi tüm dünyada büyük bir hızla ilerlerken beraberinde getirdikleri teknolojiler hayatımıza entegre olmaya başladı. Ve büyük ihtimalle DeepFake bu teknolojilerden şu anda en korkunç olanı. Eskiden duyduğuna değil gördüğüne inan lafını duyar ve kabul ederdik. Gözün gördüğünü “An ve Rüyalar” dışında asla yanılmaz sanıyorduk, ta ki bu teknoloji ile yüzleşene kadar. Peki bu kadar korkunç olan şey ne, nasıl yapılıyor, nelere yol açıyor?

    DeepFake’i açıklamak gerekirse, videoda yer alan bir kişinin bilgisayar yazılımları tarafından kişinin mimiklerini oluşturan sinirlerin yakalanması ve oluşturulan yapay sinir ağları ile kendi isteğimizle bu sinirleri harekete geçirebileceğimiz bir yazılım diyebiliriz. Bu yazılım ilk başta size masumane, arkadaşlarınıza şaka yapabileceğiniz bir eğlence aracı gibi gelse de durum aslında bundan çok daha kötü. Etik olarak yanlış olmasından ziyade, ünlülerin veya bizlerin videolarda söylemediğimiz şeyleri, bulunmadığımız ortamları manipüle ederek türlü sorunlara yol açabilir. Bugüne kadar bu yazılımı kullanan kişiler ünlülerin söylemediği kelimeleri söyletti ve hatta pornografik içeriklere alet etti..


DEEPFAKE ve BİLGİSAYAR BİLİMİ

    2017 yılında Deepfakes olarak bilinen bir Reddit kullanıcısı DeepFake teknolojisini kullanarak ünlü kişilerin yüzlerini pornografik videolara entegre etti ve bunu İnternet’in arka yüzü olarak tanımlayabileceğimiz Reddit platformunda yayınladı. Kimi insanların hoşuna giden bir eğlence malzemesi olsa da kimi insanlar o an tehlikenin farkına vardı.

    Kısa süre sonra Deepfakes FakeApp adında bir uygulama yayınladı ve insanlar kullanmaya başladı. Türlü türlü şaka amaçlı video ve fotoğraflar kullanıcılar tarafından servis edildi. Nicolas Cage’in yüzü Amy Adams’ın vücuduna yerleştirildi, eski ABD Başkanı Barack Obama sahte videosunda DeepFake’i anlattı ve şu anki Başkan Donald Trump’a hakaret etti, sahte olduğu da Jordan Peele ile aynı anda aynı metni konuşturularak açıklandı. Videoyu izleyebilirsiniz.


    Bu derecede videoların oluşturulması bizim gibi alt düzeyde bulunan kullanıcılar için imkânsız. Bu tür sahte videolar daha karmaşık yazılımlarla oluşturuluyor. Karmaşık algoritmalar, generative adversarial networks (GAN) ve derin yapay sinir ağları gibi terimler bu videoların nasıl düzenlendiği hakkında daha fazla bilgi sahibi olmanızı sağlayabilir. Lakin bunlar birer cümle ile geçiştirilebilecek şeyler değil, bunlar hakkında hali hazırda yazılmış ve hala yazılan yüzlerce akademik makale bulabilirsiniz.
Genel olarak bu programların yaptığı şey bir videoyu kare kare incelemek ve kişinin boyutunu, mimiklerini ve hareketlerini başka bir kişiye aktarabilmek için öğrenmesidir. Esas olarak çoğunlukla yapılan kişilerin yüzlerini değiştirmek olsa da daha gelişmiş yazılımlar ile 3 boyutlu olarak da aktarılabiliyor. Hatta tüm vücut hareketleri üzerinde çalışmalar ve araştırmalar yapıldı ve yapılmaya devam ediyor.


DEEPFAKE NELERE YOL AÇABİLİR?

    Nelere yol açabilir değil açıyor diye sorsak daha doğru olabilir. Çünkü Amerika’da milletvekilleri seçim döneminde bu tarz videoların kullanılabileceği endişesinden dolayı ABD’nin resmi teknoloji ve istihbarat organlarından çeşitli raporlar istedi. İnsanların itibarları zedeleniyor, şantaj malzemesi üretiliyor ve bazıları bu olumsuzluklara dayanamayıp intihar edebiliyor…


DEEPFAKE OLUMLU YÖNDE NERELERDE KULLANILIYOR?

    DeepFake filmlerde kullanılmaya çoktan başlandı. Biliyorsunuz ki film yapımcıları bilgisayar tarafından üretilen animasyonlar ve efektlerden (computer-generated imagery) yararlanıyor. DeepFake teknolojisi CGI ile kullanıldığında gerçeğe yakın derecede efektler ve animasyonlar ortaya çıkıyor hem de daha az maliyetle ve daha kolay. Son yıllarda yapılan filmleri izlerken “Ya teknoloji çok ilerledi!” diye içinizden geçmiştir. Evet teknoloji gerçekten çok ilerledi…

    Gördüğümüze dahi inanmayacağımız, teyit ihtiyacı hissedeceğimiz günler geldi ve daha yoğun bir şekilde gelmeye devam ediyor. Ülkeler bu konuda kanunlarını yazmaya başladılar bile. Bilişim etiğine göre kesinlikle savunulamaz bir yöntem, şakası bile ciddi problemlere yol açabilir. Ümit edelim ki bu teknoloji bizim gibi kullanıcıların kolayca ulaşabileceği bir noktaya gelmesin...


Sorulanız için gokalpfat38@hotmail.com
Gökalp Fatih Tanyeri

Şahsi ve Ticari Drone

ŞAHSİ VE TİCARİ YARDIMCI DRONE

    Gelişmiş ülkelerin çoğunda şahsi ve ticari drone kullanımı artmaya başladı. Bununla birlikte havacılık yönetim organları da harekete geçti ve yasaklamalar da beraberinde geldi. Ancak tarımda, fotoğrafçılıkta, ürün tesliminde, depolamada ve ürün testlerinde yer alan dronların kullanılmasını engellenmenin zor olduğunu söyleyebiliriz.

    Günümüzde E-ticaret siteleri aracılığıyla drone almak istediğinizde önünüze yüzlerce farklı modelde drone çıkacaktır. Bazıları 100 lira civarında iken bazıları 10,000 lira gibi büyük değere sahiptir. Genel kapsamda 2 adet drone türü vardır: sabit kanatlı ve pervaneli. Bu iki türün de birbirine göre avantajları ve dezavantajları bulunmakta.

    Sabit kanatlı dronlar elle fırlatılabilir, uçurmak için bir pist hatta bazen ufak bir mancınık gerekebilir. Bu tip dronlar pervaneli dronlara göre hızlıdır ve uzun süre havada kalabilirler.
Örnek olarak haritalamada kullanılan SenseFly firmasının eBee adını verdiği drone verebiliriz. Bu drone havaya atılır ve önceden programlanmış rotayı takip ederek yüksek çözünürlüklü haritalar ve üç boyutlu modellemeler çıkarabilir, tek bir uçuşta 4 kilometreden fazla yol kat edebilir. Gelişmiş ülkelerdeki çiftçiler bu yardımcıyı ürünlerinin verimini kontrol etmek, bu verilere göre optimize etmek ve verimi arttırmak için kullanıyor.


SABİT KANATLI DRON

    Agribotix adlı teknolojiyi tarıma katmak isteyen bir firmanın Hornet adı verilen sabit kanatlı dronu ise 2 metrelik bir kanata sahip, 48 km/s üzeri hızlara ulaşabiliyor ve tam şarj ile bir buçuk saat boyunca uçabiliyor. Yüksek maliyeti nedeniyle satın alma seçeneği bulunmuyor. Bunun yerine çiftçiler 2000 dolar karşılığında bu aracı kiralayabiliyor.

    Bu tür sabit kanatlı drone hızlı ve çok uzun süreler uçabilir lakin döner pervaneli dronlar daha yaygındır. Çünkü uçurması daha kolay ve genellikle hobi amaçlı üretilmektedir. Yaklaşık son 10 yıldır kuş bakışı şehir fotoğrafçılığı, kuşların göçünü anlatan belgeseller, yangınlar ve volkanik patlamalar, çoğu aksiyon filmi bu tip dronlar ile çekiliyor.

    Eskiden uzaktan kumandalı arabalar çoğu çocuğun hayaliydi. Artık günümüzde o çocuklar birer genç ve onların istekleri uzaktan kumandalı helikopterlere dönüştü. Kim bilir belki de ilerleyen yıllarda uzaktan kumandalı şahsi uçaklar ortaya çıkacak ve bunları kullanmak için sürücü kursları gibi kurslar olacak ve alacağımız belge ile birlikte birkaç bin dolara sahip olacağımız uzaktan kumanda edebileceğimiz mini uçaklarımız olacak...

    Eskiden kullanılan uzaktan kumandalı arabalar sadece bizim kontrolümüzdeydi ve hata yaparsak geri dönüşü olmayan sonuçlarına katlanabiliyorduk. Fakat günümüzdeki drone yapay zeka, makine öğrenmesi, bilgisayar görüşü sayesinde kendi kararlarını kendi alabiliyorlar. Yani bu tarz bir uçak sizin kontrolünüz altında uçabildiği gibi zor durumlarda oto pilotu açarak güvenliği sağlayabilir...

FİLMLERDE DRONLAR

    Günümüzde aksiyon filmlerinde kullanılan dronlara "hareket halindeki x aracını kontrol et" gibi bir komut verildiğinde hayatını bu işe adamış bir yönetmenden çok daha başarılı, seyir zevki yüksek görüntüler çıkarabiliyor. Video paylaşım sitelerinde bu tarz videolar görebilirsiniz.
Çoğu insan Amerika'da herhangi bir araba soygununda veya bir zanlı arabayla kaçarken helikopterle takip görüntülerini görmüştür. Bu helikopterlerin pilotlarının yetişmesinin yanı sıra hantallıklarıyla arabaların izini kaybedebilir. Fakat daha çevik ve küçük dronlar tünellere girebilir, arabayı çok yakın bir yerden takip ederek arabanın anlık konumunu merkezle paylaşabilir aynı zamanda video kaydederek, canlı görüntüyü anlık olarak merkeze aktarabilir.

    Bu tarz dronlar etik ve mahremiyet ile ilgili sorunları ortaya çıkardı fakat ilerleyen yıllarda drone kuralları adı altında havacılık kuralları eklenebilir. Dronlar kimine göre birer ütopya kimine göre ise distopya. Bunun kararını gelecek yıllar verecek, o yıllar gelmeden önce düşünün sizce dronlar gelecek dünyanın araçları, hizmetçileri olarak bir ütopya parçası mı olacak yoksa zararlı ellerin kullandığı mahremiyete, mala ve mülke saldıran birer hırsız aracı mı olacak?

    Bu yazımda günlük yaşantımızdaki dronlardan bahsettim. Dronlar hakkında genel bilgiler bu şekilde teknik bilgilerle ilgilenenler benimle iletişime geçebilir, gerçek rakamlar içeren, nasıl çalıştığı ilgili bilgiler veren kaynak tavsiyeleri alabilirler.. Sağlıcakla ve bilgiyle kalın başka yazılarda görüşmek üzere..




Sorulanız için gokalpfat38@hotmail.com
Gökalp Fatih Tanyeri

Askeri Drone (İHA ve SİHA)

Askeri Drone Nedir?

    Askeri Drone nedir? 1970'lerin sonuna doğru teknolojik devrim yaşandı ve hayatımıza mikroişlemciler denilen tüm dünyanın akışını değiştirecek bir gelişme yaşandı. Mikroişlemciler ve uzun mesafeli iletişim yöntemlerinin gelişmesiyle dronlar da gelişti ve askeri operasyonların temel ve kilit parçası oldu. Bir tahmine göre ABD'ye ait yaklaşık 11.000 insanlı savaş jeti ve uçağı, bunun yanında verilen bilgiye göre de 8000'den fazla insansız uçağı var.

    Eskilerin "gelecekte robotlar savaşacakmış" söylemleri dronlar sayesinde gerçek oluyor. Bu sizin için korkutucu bir durum olmasın çünkü insansız savaş jetleri artık askeri alanın bir parçası oldu. Türkiye'nin de çalışmaları ve araştırmaları devam eden insansız savaş jeti projesi var. Ayrıca, Amerika tarafından 2019 yılında insansız savaş jeti prototipi test edildi ve söyleyebiliriz ki robotlar savaşmaya başlıyor bile...

    Bu noktada bir parantez açmak istiyorum. Bu zamana kadar drone olarak yazdım ve denilebilir ki bu noktaya kadar askeri alanda bu uçaklara drone dendi. Ancak bundan sonra sizlerin de yakından bildiğiniz, duyduğunuz İHA (İnsansız Hava Aracı,) İngilizcesi UAV Unmanned Aircraft Vehicle) tabirini kullanacağım.

ASKERİ DRON (İHA ve SİHA) TÜRLERİ NELERDİR

Amerika, ordusunun ihalarını 3 kategoriye ayırıyor: mini, taktiksel, stratejik.

    Mini ihalar genellikle kısa menzilli denetimler için kullanılıyor. Bunların çoğunu sınır karakollarında, depolarda, meskun mahal mücadelelerde ve operasyonlarda kullanılıyor.
    Taktiksel ihalar 322 kilometre mesafeye kadar uçabilir ve düşman hedeflerini belirlemek için kullanılır. İlk olarak kullanılan casus dronlardan bahsetmiştik, bu tür dronlar casus dronların torunlarıdır desek yanlış olmaz.
    Ve stratejik ihalar günlerce uçabilir, silah ve kamera taşıyabilir. Yani bunlar çoğu kişinin iha denince aklına gelen uçaklardır.

İNSANSIZ HAVA ARACININ TEKNİK ÖZELLİKLERİ

    Çoğu iha pervanelerini döndürmek için pilden gelen enerjiyi kullanır fakat kısa zaman önce üretilen ve eskisine göre pahalı olan ihalar jet motoruna sahiptir. Bu ihalar 805 km/s hızında 15,240 metreden fazla irtifada uçabilirler.

    Bazı ihalar önceden programlanmış ve planlanmış rutinleri yapmak için geliştirilmiştir(Örneğin belirli bir bölgenin kaydını tutmak ve devriye gezmek için). Fakat çoğu ihanın uzaktan kumanda eden bir pilotu vardır. Bu uzaklık bazen operasyon alanı bazen ise binlerce kilometre uzaktaki kontrol odaları olabilir. Kontrol odalarındaki pilotlar ihaları kontrol etmek için yüksek hızlı kablosuz ağ bağlantılarını kullanır. Gelecek yıllarda 5G'nin yaygınlaşması ile birlikte drone kullanımı konusunda büyük gelişmeler yaşanacağı da öngörülmekte.

    Lakin şu anki bağlantı hızlarıyla normal olarak bir kaç saniye gecikmeli olarak dronlar kontrol edilir, bu da bazı sorunları da beraberinde getirmektedir. Yazılımsal olarak çökmeler yaşanabilir ki bu sıklıkla gerçekleşir ve dronelar için bu sorun normal kabul edilir.

    Bazen ise pilotlar yanlış düğmelere basarlar, ekrandaki bilgiler yanlış okunabilir. Bu da gösterir ki gerçek pilotların görüşüyle, duygusuyla, davranışıyla bir iha pilotu eşit olmayacaktır, fakat iha pilotları da gerçek pilotlar gibi madalya, prim ve terfi alabilirler. Eğer iha ile bağlantıda bir problem olursa ihalar programlanan en yakın üslere kendi başlarına dönecek şekilde geliştirilmiştir.

    Evet, bu yazımda askeri dronların (ihaların) genel özelliklerinden bahsettim fakat ilk yazıda da bahsettiğim gibi dronlar iki türe ayrılıyor. Her drone savaşı, acıyı ve öldürmeyi tetiklemez. Bir sonraki yazımızda ise günlük yaşamda kullanılan dronlardan bahsedeceğiz. Sağlıcakla kalın, bilgiyle kalın...



Sorulanız için gokalpfat38@hotmail.com
Gökalp Fatih Tanyeri

Drone nedir? (Uçangöz)

DRONE NEDİR? (Uçangöz)

    Bugünkü yazımda günümüzde her alanda görebileceğimiz, hobi için kullanılabilen aynı zamanda savaşların seyrini değiştirebilecek bir icattan bahsedeceğim: Drone ya da Türkçe'mize geçen hali ile "Uçangöz"

    Dronların ilk olarak çıkış tarihi kestirmemiz çok zor çünkü böyle bir ortaya çıkış hikayesi yok. Kimine göre ilk dronlar 1800'lerde kullanılan patlayıcı yüklü balonlar, kimine göre ise Almanların kullandığı V-1 roketleri.

    1900'lü yılların başında mühendisler mühimmat yüklü insansız uçak ürettiler fakat bu uçaklar şu an aklınıza gelen türden değildi. Bunlar ilgilisinin yakından bildiği üsse geri dönemeyen uçaklar (?) yani seyir füzeleriydi (Cruise Missile).


DRON NEDİR? DRONLAR ULUSLARARASI SAVAŞ ARENASINDA

    Amerika ile Rusya arasında devam eden Soğuk Savaş sırasında, Amerika insansız casus uçakları için büyük yatırım yaparak araştırmalara başladı. Bu arada patlak veren Vietnam Savaşı, Amerika'yı zor koşullara sürükledi. Vietnam Savaşı'nda sahayı ve koşulları iyi tanıyan ve kullanan Vietnamlı askerler Amerika'nın kara kuvvetlerine büyük darbeler indirdi.

    Muhteşem bir yeraltı şehir sistemi kuran Vietnamlıların, yer altına girip çıktığı yerlerin belirlenmesi gerekiyordu fakat çalılara saklanan ve Amerikalı askerler yaklaşınca alev makineleri kullanan Vietnamlı askerleri tespit etmek için hava desteği şarttı ve bu koşullarda casus uçaklarının yeri Amerikan ordusu için hayati önem taşıyordu.

    Dronlar bu savaşta kullanılmaya başlamıştı, binlerce kritik casusluk uçuşları yaptılar ve yok edildiler. Evet, Amerikan ordusu bu süreçte çok fazla dron kaybetti, hareket kabiliyetleri jetler kadar iyi olmadığı için kolayca yok edildiler fakat maddi ve manevi çalışmalarla yetiştirdikleri pilotları kaybetmediler, bizim tabirimizle cana geleceğine mala geldi...


GÖREVDE DRONLAR

    Kısa bir zaman içerisinde mühendisler dronları eş zamanlı kontrol mekanizmaları ile donattılar. Uçak kameraları ile uçan dronlar tereddütsüz bir şekilde düşman hatlarına gönderildi. Hiçbir askerin canı tehlikeye atılmadan, mühim ve bir o kadar da kesin istihbarat bilgileri, görüntüleri alındı.

    2002 yılına gelindiğinde ise ateş etme yeteneği olan dronlar geliştirildi. Yine Amerika, Pakistan'da bir savaşçıyı infaz etmek için "Predator" adı verilen insansız uçağı kullandı. 1995 yılında tanıtılan bu katil uçak Orta Doğu'da çok uzun yıllar kullanıldı, kullanılmaya devam ediyor.

    500 milden fazla uçabilen ve sofistike yani gelişmiş füzeler kullanabilen bu uçak, işleviyle adının anlamını açıklıyor "Yırtıcı". En çok bilinen dronlardan biri olan Predator tabi ki en iyisi değil fakat en iyilerden biri. En azından ilk olmasından dolayı dronların atası olduğu için saygıyı hak ediyor...

    Şu ana kadar sadece askeri alanda kullanılan dronlardan bahsettim. Çoğu teknolojik gelişme hatta detaylı düşünürsek bütün teknolojik gelişmeler askeri alanda uygulandıktan sonra gündelik yaşamda uygulanmaya başlamıştır. Bu teknolojilerden biri de dronlar.

    Dronları iki genel türe ayırmak gerekirse birinci tür askeri dronlar ikinci tür ise günlük (şahsi kullanım) dronlar olacaktır. Bir sonraki yazımda Askeri dronların türleri, Askeri dronların teknik özellikleri nelerdir açıklamaya çalışacağım. Sağlıcakla kalın, bilgi dolu günler..




Sorularınız için gokalpfat38@gmail.com
Gökalp Fatih Tanyeri