7 Haziran 2020 Pazar

Askeri Hava Teknolojisinde Yeni Dönem Hipersonik Füzeler

Askeri Hava Teknolojisinde Yeni Dönem Hipersonik Füzeler

    Amerika Hava Kuvvetleri tarafından yapılan araştırmalar sonucunda askeri teknolojiler konusunda büyük bir gelişmeye daha imza atıldı. X-60A adı verilen bir sıvı yakıtlı roketin kritik tasarım incelemesi tamamlandı ve 2020 yılı içerisinde ilk testleri gerçekleştirilecek

    Pentagon yöneticileri geçtiğimiz yıllarda askeri hava teknolojileri alanında devrim yaratacak bir üründen bahsederek Çin ve Rusya ile bu alanda büyük bir yarışa girdiğini açıklamıştı. Hatta uzun zaman sonra savaşların kaderini değiştirebilecek nitelikte bir askeri hava teknolojisi olduğunu belirtmişti. Bu ürün hipersonik füze yani ses hızından birkaç kat hızlı ve düşmana atılan büyük, yıkıcı bir hava saldırı bombası.


SAVUNULAMAYACAK KADAR HIZLI!

    Uzmanlara göre 2020’li yılların füze teknolojisi bu olacak ve ülkeler bu alanda çalışmalara ağırlık verecek. Bilim kurgu filmlerinde olur diyebileceğiniz tarzda olan bu roketlerin matematiksel olarak özelliklerine biraz yer verecek olursak saatte 5.000-25.000 kilometre hızına sahip olacak bu HİPERSONİK füzeler Dünya yüzeyinin 100 kilometre ötesinde uçabiliyor… (Çok yüksek irtifada uçabiliyor dediğimiz savaş uçaklarının 20-25 kilometre olduğunu bilirsek bu yeteneği daha dikkat çekici olacaktır.) Bu yetenekleri ile savunulması çok zor hatta imkânsız bir canavara dönüşüyor. Günümüzdeki hava savunma sistemleri düşeceği yeri tespit etmeye çalışırken bu canavar yere düşerek infilak edecektir… Ve işin daha da korkutucu yönü olarak belirtmek isterim ki. Bu kadar yüksek miktarda kinetik enerjisi olan ve irtifasıyla potansiyel enerjiyi de birleştiren bu füze yere düştüğünde herhangi bir nükleer veya patlayıcı başlığı olmasa bile enerjisiyle büyük yıkımlara sebep olacaktır.

    Aslında bu teknoloji uzun yıllardır teoride gerçekleştirilen ve pratiğe dökülmeyi bekleyen bir projeydi. Duymuş olmanız normal fakat artık durum duymanın da ötesi, eğer 2020’li yıllarla beraber Dünya’mız bir büyük savaş daha geçirirse maalesef tanışmış olacağız…


ÇİN VE RUSYA İLE SAVAŞA GİRMEK

    Bu süre içerisinde ABD tabiki yalnız değildi. Bir taraftan dünyanın süper gücü olmaya bu kadar yakın olan Çin de fırsatları değerlendirerek araştırmalarını ve yatırımlarını yapıyor, teknolojiyi izliyor ve öğreniyordu. 2015’ten bu yana yapılan testlerde Çin, ABD’den daha fazla test yapmış ve entegre etmeye en hazır devlet olarak görüldü. Bir diğer süper güç Rusya ise son zamanlarda yaptığı hipersonik füze testlerinde başarı göstermeye başladı. Somut örnek verirsek Rusya’ya ait “RS-28 Sarmat” (Satan-2, Türkçe ismiyle Şeytan-2) füzesi 2021’de kullanılmaya başlanacak.

    Trump yönetiminin bu konuda geri kalınmasına tahammülü yok, en kısa sürede bu füzelerin envantere eklenmesi için Hava-Deniz-Kara Kuvvetlerine ve DARPA’ya (The Defense Advanced Research Projects Agency) hipersonik araştırmalar ve çalışmalar için 2,6 milyar dolarlık fon ayırdı ve bu fonun ilerleyen yıllarda yılda 5 milyar dolara ulaşabileceği söyleniyor… Bu konuda Türkiye’nin adım atması için sadece savunma sanayi alanında değil diğer tüm alanlarda büyük bir gayretle çalışması gerekiyor…


TEKNOLOJİ HARİKASI FÜZENİN ETKİSİ

    Hipersonik füzeler nükleer savaş başlıkları taşıyabilse de ABD tarafından geliştirilen füzeler sadece geleneksel patlayıcılarla donatılacak. Fakat yine de korkutucu olacaklar, tasvir etmek gerekirse düştüğü yeri parçalayan ve felakete yol açan görünmez bir matkap diyebiliriz. Söylenene göre hedefe düşüp patladığında ortaya çıkardığı enerji 3-4 ton TNT patlayıcısının patlamasıyla eş değer…

    Bazı görüşlere göre hipersonik füzeler barışı tetikleyici bir unsur olarak tanımlanıyor bazı görüşlere göreyse tehlikeli ve korkutucu bir savaş başlatıcı tehdit oluşturuyor, çünkü bir devlet sürpriz bir saldırı başlatabilir ve düşmanın nükleer saldırıya karşı çaresiz kalmasını sağlayabilir. İkinci Dünya Savaşı’nda atom bombası faciası yaşandıktan sonra ülkeler kendi aralarında silahların kullanımıyla ilgili anlaşmalar imzaladı fakat bu yeni teknoloji herhangi bir anlaşma dahilinde değil, ülkeleri tehdit eden en önemli nokta da burası…

    Yakın gelecekte bu tür problemler daha fazla görülmeye devam edecek. Eski tarz askeri savaşların olmayacağı dönemlere çoktan girmiştik fakat somut örnekler gelmeye devam ettikçe etkisini daha fazla hissediyoruz. Artık halkın kendini silahlandırıp korumasından çok, kalemini geliştirmesi, öğrenmesi ve her alanda büyük gelişmeler gerçekleştirecek donanıma sahip olması gerekmektedir. Her alanda belli bir saygınlığa ve olgunluğa gelemediğimiz takdirde bu tür tehditlere karşı bir savunmamız maalesef olamayacak. Eğer kendimizi savunma yetkinliğine erişmek istiyorsak bu görev ve sorumluluk Türk halkının üzerindedir...





Sorulanız için gokalpfat38@hotmail.com
Gökalp Fatih Tanyeri

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder